Liberal Demokrasi Hareketi, enerji sektöründe reformun ertelenemeyecek bir ihtiyaç haline geldiğini vurguladı
Liberal Demokrasi Hareketi, (LDH) enerji sektöründe reformun ertelenemeyecek bir ihtiyaç haline geldiğini vurguladı.
Devletin enerji üretmek değil, rekabeti düzenlemek ve çevresel standartları denetlemekle görevli olduğunu hatırlatan LDH Çevre ve Hayvan Hakları Sekreteri Tahir Altınkaya “Kirli havayı değil, temiz rekabeti ve şeffaf yönetimi solumak istiyoruz.” dedi.
Altınkaya, Alagadi bölgesinde yeniden görülen yoğun duman görüntüleriyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Teknecik Elektrik Santrali’nden yükselen kirli havanın sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda kötü yönetimin ve verimsiz kamu tekellerinin doğrudan sonucu olduğunu savundu.
“Zehirli dumanlar ve kirlenen doğamız, bütçe yetersizliği gerekçesinin sonucudur”
Altınkaya, devlet eliyle işletilen Teknecik Santrali’nin piyasa disiplininden uzak, rekabet baskısından muaf bir yapıya sahip olduğunu ileri sürerek, “Bu yapı içinde sürdürülebilirlik, çevresel sorumluluk ve teknolojik modernleşme ya ötelenmiş ya da bütçe yetersizliği gerekçesiyle ihmal edilmiştir. Sonuç ise ortada: zehirli dumanlar, solunamayan hava, kirlenen doğa ve geleceğinden endişe eden bir toplum.” ifadelerini kullandı.
Enerji sektöründe reformun ertelenemeyecek bir ihtiyaç haline geldiğini kaydeden Altınkaya, sadece yasak ve cezaların yeterli olmadığını, rekabetin ve şeffaflığın ön planda olduğu bir piyasa düzeninin çevreyi korumada daha etkili olacağını söyledi.
“Eğer enerji üretimi yalnızca devlet tekeline bırakılmasaydı ve denetlenebilir, rekabetçi bir yapı oluşturulsaydı, bugün bu görüntüler ne bu kadar sık yaşanırdı ne de bu kadar kanıksanırdı.” diyen Altınkaya, farklı aktörlerin dahil olduğu, yatırımın zorunluluk olduğu ve performansın kamuoyu tarafından izlendiği bir enerji piyasasının hem çevreye duyarlılığı hem de hizmet kalitesini artıracağını belirtti.
Altınkaya, rekabetin yalnızca fiyatları düşürmekle kalmayacağını, aynı zamanda temiz üretim teknolojilerine geçişi hızlandıracağını, kaynak kullanımında verimlilik sağlayacağını ve keyfiyeti ortadan kaldıracağını ifade etti.
