DünyaKıbrısManşet

Öncelik para bulmaksa ABD’nin Kıbrıs, Suriye, Rusya baskısı teferruat

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Ağustos’ta günübirlik Macaristan seyahatine çıkmadan önce Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), pazar günü olmasına rağmen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının sonunun gelmekte olduğunu açıklamıştı. KKM’nin devlet kasasına ve bankada KKM’den yararlanacak kadar parası olmayan vatandaşın kesesine yükü taşınamaz boyutlara çıkıyordu. Aslında doğrudan politika faizini 2-3 puandan daha fazla arttırılması yoluna gitmek mümkündü ama belli ki içeride sorun vardı.

Erdoğan o kadar “enflasyonun sebebi faizdir” lafından sonra politika faizinin çok artmasını istemiyordu. PPK da belli ki faiz ve kur baskısı yükünü bankaların üzerine yıkmakta bulmuştu çareyi.

Bir yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, diğer yandan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve ekipleri çalışıyorlar belli ki ama dış kaynak gelmiyor; haydi beklendiği hızda gelmiyor diyelim.

Budapeşte’ye gider iken Bunun bir örneği de Erdoğan’ın Macaristan’a giderken basın toplantısı yapmadan gitmesi oldu. Orada sadece KKM sorulmakla kalmayabilirdi. Kıbrıs’ta Pile Köyü olayının Türkiye’yi BM ile karşı karşıya getirmesi sorulabilirdi örneğin. ABD’nin Kıbrıs Rumlarına silah ambargosunu 2024’te de uygulamama kararı, Suriye’nin Türkiye sınırında PKK bağlantılı gruplarla askeri tatbikat yapması, aynı zamanda Altıncı Filo sancak gemisinin Karadeniz istikametiyle Boğaz’da demirlemesi, ya da İngiltere’yle imzalanan göç anlaşması sorulabilirdi. Ya da Rusya’nın Karadeniz’de -yabancı bayraklı da olsa- bir Türk gemisini silah zoruyla durdurup arama yapması sorulabilirdi.

Kıbrıs baskısı 18 Ağustos günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yeşil Hat kontrolündeki “karma köy” Pile’ye yol inşaatına başladı. Yol çalışması BM Barış Gücü askerleri tarafından durdurulmaya çalışıldı. Yol yapımında kullanılan buldozerin önüne çıkan BM aracını sürüklemesi üzerine çıkan arbedede hafif yaralananlar oldu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres “saldırı” nedeniyle Türk tarafını kınadı. Türkiye de BM’yi kınadı.

Bir yanıt yazın