KıbrısManşet

Zamlara kimse dur demiyor!

Ülkemizde her geçen gün yeni bir zam haberi ile uyanıyoruz.

Hayat Pahalılığı olarak kamu ve asgari ücretliye yapılan maaş artışları, yapıldığı hafta değerini yitirdi. Yaşamsal öneme sahip temel gıda ürünlerinin fiyatları bile aldı başını gidiyor.

Bir müddet önce 45 TL olan yemek ürünü, bu haftadan itibaren 95 TL…

Hükümetin sessiz kaldığı bu durum vatandaşları zor durumda bırakıyor. Henüz geçen yılın son ayları bir restaurantta 45 TL olan bir yemek menüsü, geçen ay 70 TL, bu hafta başından itibaren ise 95 -100 TL’yi bulan fiyatlar ile halka sunuluyor.

Yaptığımız araştırmalarda, işletmecilerden edindiğimiz bilgilerde, örneğin tavuğa son 3 ayda 8 kere zam yapıldığı ve restaurantların da bu durumda hazır yemek menülerine mecburi şok zamlar yapmak zorunda kaldığı, vatandaşların artık restaurantlara korkarak girdiği, hatta müşteri potansiyelinin yüzde 40-45 bandında düştüğü bilgisi alındı.

Restaurantlarda ve marketlerde tavuk ürünlerine gelen zammın, taderikçi firmaların tavuğa yaptığı zamlardan kaynaklandığı, bu firmaların da yem fiyatlarının tavan yaptığından dolayı zam yapma mecburiyeti doğduğu bilgisine ulaşıldı. Yem fiyatlarının da zamlanma sebebi ise 15 günde bir fiyatının okkalı olarak artışı yapılan akaryakıt!

Tavuk fiyatı et fiyatı ile yarışıyor

Hükümetin acil tedbir alması gereken akaryakıt fiyatlarında benzin fiyatının, ekonomistlere göre hükümet tedbir almazsa ve benzin fiyatları her 15 günde bir düzenlenmeye devam ederse benzinin Mayıs ayında 22’yi geçeceği yönünde. Bu durumda restaurantlarda şu an 45 TL’den 95 TL’ye yükselen tek kişilik tavuk yemeği menüsünün fiyatı, kaba bir hesap yapılacak olursa haziran ayı gibi 140-150 TL’yi zorlayacağı konuşuluyor.

Son 4-8 ay baz alındığında bazı eski ve yeni fiyat değerlendirmeleri…

Marketlerde halk görüşü genel izlenimi ile, bütün çiğ tavuk adet fiyatı 17-20 TL bandında seyrederken, şimdilerde 60-70 TL’yi aşmış durumda. Tüp 38 TL iken zam yapılıp 40 TL olduğu geçen yıldan sonra, şimdilerde 200 TL. Bolibifin fiyatı 8 TL’lerden 40 TL’lere, somun ekmeğin fiyatı 1,25’ten 5’e ulaştı. Tane hellimi 3-4 TL’lere bulurken şimdilerde 15-20 TL. 15 kilogramlık köpek kuru maması taban 55-65 TL iken şimdilerde 195 TL. Kahvenin paketi 4 TL iken şimdilerde 15 TL. 100gr. paketlenmiş çiğ fildişi kuruyemiş fiyatı 8 TL iken şimdilerde 30 TL bandında. Salatalık 1,50-4 TL’ye satılırken şimdilerde 30T TL. 100 TL benzin ile benzin tankının yarısı dolarken, şimdilerde 200 TL’ye ilk çeyrekte kalıyor. Bir kutu kola 1,75-2,50 arası seyrederken şimdilerde 5-6 TL. Dilimli ekmek 4 TL iken şimdi 12-15 TL civarı. 45 TL olan çocuk bezi ayni adet miktarı ve ayni özellikleriyle, ayni marka olarak 215 TL’ye satılıyor. 0.5 litre su fiyatı 0,50 kuruşken şimdi 2,5 TL.

Halkın, özellikle düşük maaş ile çalışan kesim çok zor dönemden geçerken, beklenti dövizin, dolayısı ile akaryakıtın daha da yükseleceği yönünde. Hükümet yetkililerinin, en ucuz benzini kullanıyoruz açıklamalarına değinecek olursak, ülkemizde asgari ücret (6090TL) ile ayda 420 litre (litresi 14TL) benzin alıyorken, herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşayan birisi kendi asgari ücretiyle (1671euro) kendi ülkesindeki benzini (litresi 1,60euro) 1050 litre benzin alınıyor. KKTC’de de 1050 litre benzinin fiyatı 15 bin TL. Yurt dışında herhangi bir Avrupa ülkesinde asgari ücret 26 bin 400 TL (1671euro) ‘ye denk geliyor. Bizim asgari ücretle alabileceğimiz benzin miktarı 420 litre iken, Avrupa’da 420 litre yakıt alıp 670 euro ödeyen TL olarak 10500 TL ödemiş oluyor. Eline de bizim asgari ücretle alabileceğimiz yakıt miktarı kadar (420litre) yakıt aldıktan sonra 16 bin TL (1020euro) kalıyor.

Bir yanıt yazın